ANA SAYFA » MAKALELER » SINAVA HAZIRLIK / SINAV STRESİ » SINAV STRESİ ve Psikolojik Savunma Mekanizmaları
Psikolojik Savunma Mekanizmaları
Sınav kaygısı ile yüzleşip kaygıyı gidermek için, çalışmaktan kaçmaya başladıkları anda çocuklarımızın başvurdukları bazı bahaneler vardır. Birçoğu çok gerçekçi görünse de aslında her biri hayal ürünü birer engeldir.
Aşağıdaki cümleleri çocuklarınızın ağzından duymaya başladığınızda bilin ki psikolojik savunma mekanizmaları harekete geçmiştir:
• Tüm terslikler beni buluyor.
• Aslında çalışsam çok da başarılı olurum ama bir türlü çalışamıyorum.
• Hep ve durmadan ders çalışmalıyım. Hiçbir şey için zamanım yok.
• Hatalı ben değilim. Sınav soruları zordu, öğretmen başarısız vs.
• Bugün çalışmayayım, yarın daha çok çalışırım.
• Çalışmak için uygun ortamım yok.
• Kendim hallederim, benim kimseye ve yardıma ihtiyacım yok.
Kaygıya yol açan doğrudan sınavın kendisi olsa da bazen sınav sadece bir gerekçe olabilir. Zaten yapısal olarak kaygılı, endişeli, gergin olan bir çocuk, bir de sınav gibi önemli konularda iyice endişelenerek durumu kendisi için içinden çıkılmaz bir hâle getirebilir. Sınav kaygısı, ismi üstünde, kaynağını sınavdan almakla beraber, başka konularla ilgili olarak da ortaya çıkabilmektedir. Aşağıda bunları açıklayalım.
Dışlanma endişesi: Sınavı kazanamama endişesiyle birlikte, eğer kazanamazsa, ailesi ya da çevresi tarafından reddedilme, dışlanma kaygısı çocuklarda en çok görülen duygu durumlarındandır.
Hata yapma ve sorumluluğu taşıyamama endişesi: Bazı çocuklar başkalarının kendileri hakkındaki değerlendirmelerine aşırı önem verirler. Sorumluluk duygusunu abartabilirler. Sınavı da kendisine ait ve mutlaka başarması gereken bir görev olarak görebilir ve kazanamadığında bu görevi yerine getirememiş olmanın vereceği kaygıyla başa çıkmakta zorlanabilir.
Yarışta geride kalma endişesi: İster lise isterse üniversite sınavlarına girilsin, sınav sınavdır ve yaşanan endişe de sınava bağlı olarak gelişir. Çocuklar ve doğal olarak aileler bu sınavları bir yarış olarak gördükleri için, herhangi bir aksaklık ya da başarısızlık durumunda geride kalmak zaten kaygı yaşayan çocuklar açısından ciddi bir sorun oluşturur.
Belirsizlik: Her ne kadar konular belli olsa da sınavda çıkacak sorular belirsizdir. Sınavın sonuçlarına karşı çevreden ve aileden gelecek tepkiler belirsizdir. Sınavın sonucu bile kesinleşinceye kadar belirsizdir. Bütün bu belirsiz durumlar, çocuklardaki kaygı düzeyini çok yukarılara taşımaktadır.
Yetersiz bilgi: Maalesef sınav kaygısı yaşayan pek çok çocuk aslında sınava bağlı kaygıdan daha çok, yeterli bilgiyi öğrenememiş olmasının verdiği sıkıntıyı yaşamaktadır. Zamanında düzenli ders çalışma alışkanlığı edinememiş çocuklar, özellikle bu tip büyük sınavlar öncesinde bilgi eksikliklerinin gerçek anlamda farkına varırlar ve bu da onların yaşadığı stresin düzeyini artırır.
Kıyaslanma: Burada birçok ailenin düştüğü bir hata vardır: çocuklarını başkalarıyla kıyaslamak. Bu durum bütün çocukları rahatsız eder ve ilginçtir ki zamanla çocuklar da bunu kendilerini değerlendirmede kullanmaya başlarlar ve akranlarıyla kendilerini kıyaslarlar.
Özellikle de zaten bilgi eksiği olan çocuklar, kıyaslanma durumunda kendilerine olan güvenlerini tamamen kaybedebilirler.
[2015-04-05]
Çocuğumuz açısından sınav kaygısı ve buna bağlı olarak gelişen stresle ilgili olarak bazı yönlendirmelerde bulunabilir, onun da bazı kurallara dikkat etmesini sağlayabiliriz.
Sınav gibi çocuklarımızın hayatını tamamen etkileyecek bir konudan bahsediyorsak, kaygıyı kontrol etmenin ne kadar önem taşıdığını da bilmek gerekir. Sınavı direkt etkileyen şey, ...
Kaygı ve stres hem vücudu hem de psikolojiyi etkileyen bir duygu durumudur. Başa çıkabilmek ve yönetebilmek için kaygının etkilerini ve ortaya ...
Sınav öncesinde öğrenilen bilginin, sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılamayacağı düşüncesiyle ortaya çıkan ve gerçekten de bilginin kullanılmasına engel oluşturan, dolayısıyla başarıyı ...