SERAP DUYGULU

ANA SAYFA  »  MAKALELER  »  GÜNCEL YAZILAR   »  SOSYAL ÇÜRÜME - ÇOCUK İSTİSMARI

SOSYAL ÇÜRÜME - ÇOCUK İSTİSMARI

Sosyal Çürüme - Çocuk İstismarı

Son günlerdir ortalık yine toz duman. Hem siyasi hem de ekonomik gelişmelerin hızı baş döndürücü. Takip etmek, bu hıza yetişmek neredeyse imkansız. Bütün bu hızlı akış içinde son zamanlarda gündemi en çok meşgul eden olayların başında terör ve çocuk tecavüzü haberleri geliyor.

Yaşananlar o derece trajik, derece sarsıcı ve o kadar şok edici ki aslında. Ortalığın yerinden oynaması gerekirken, bazı basın yayın kuruluşları tarafından haber yapılmasının dışında ne olaylar hakkında ne de sonrasındaki gelişmelerden haberdar değiliz. Bu kadar duyarsızlık hiç hoş değil.
Durum o kadar berbat ki, olayların sıralamasını bile şaşırıyor insan.

O kocaman insanların neden küçük bir kız çocuğunun mahremiyetine, ırzına göz dikebildiğini ve böyle bir işkenceyi nasıl ve neden yapabildiğini aklımız almıyor. O küçük bedenlere dokunma hakkını nasıl olup da kendilerinde görebildiklerini, kendi kızlarına, akrabalarına, tanıdıklarına ya da tanımadıklarına nasıl cinsel bir haz duygusuyla yaklaşabildiklerini akıl, vicdan alacak gibi değil.

İş o kadar çığrından çıktı ki, akıl alır gibi değil. En son dün de 'Yine Tecavüz’ başlıklı haberi gördüğümden beri bu durum için ‘Toplumsal Çürüme’ başlığını kullanmaya karar verdim.

Çürüdük ve her tarafımız dökülmeye başladı, döküldükçe dışımızı kaplayan o simli,
pırıltılı, ışıltılı kaplamalar da döküldü ve içimizdeki kokuşmuşluk, açlık, vahşilik,
insani nasipsizlik, vicdansızlık, ahlaksızlık dışarı akmaya başladı.
Farkında değiliz ama biz de o akıntıda sürüklenmeye başladık bilinmeze doğru.

Bilinmeze doğru diyorum çünkü, şöyle bir düşünelim. Küçücük kızlarımızı, çocuklarımızı nasıl koruyacağız? Mesela aslında kardeş gibi olmaları, kardeş gibi büyütmemiz gereken kuzenleri birbirinden mi korumaya başlayacağız artık? ‘Aman kızım, dikkat et, dayının, teyzenin, amcanın, halanın çocuğuna karşı kendini koru, sana tecavüz etmesin.’ mi diyeceğiz?
Eğer durum buna geldiyse her şey bitmiş demektir.

İnsan psikolojisiyle uğraşan bir anne olarak, bir kadın olarak ve bir insan olarak, birilerinin artık bu kokuşmuşluğa dur diyecek kararlar alması, tepki göstermesi gerekiyor diye düşünerek, sesimin ve elimin yettiği her yere ulaşmak istiyorum.

Bilinmelidir ki tecavüz bir insana ve hele hele bir çocuğa hayatının en büyük travmasını yaşatır ve eğer ciddi anlamda profesyonel destek alınmazsa da çocuk hayatı boyunca bu travmanın etkisini taşır. Travma sonrası durumla nasıl mücadele ediliyor, tecavüze uğramış çocuklara ve ailelere nasıl destek veriliyor, kimler konuyla ilgili ciddi çalışmalar yapıyor? Bunları hepimizin sorması gerekli ve cevabını da bilmemiz çok önemli. Geleceğimizi ve bizi yönetmeye aday insanları yakından tanımamız için en önemli bilgiler bunlar olmalı. İnsanların kaç çocuk sahibi olduğundan ya da siyasi geçmişinden daha önemli olarak insani geçmişine bakmak lazım.

Mesela bölgesinde kaç tecavüz vakasını örtmüş, ya da kaç tecavüz vakasını ortaya çıkartmış? Töre adına işlenen suçların önüne geçmek için ne tür çalışmalar yapmış? Küçücük kızları kaçıran, alıkoyan ve sonra da sözüm ona nikah kıydık diye imam nikahı ile kendisine ya da oğluna eş yapmaya çalışan ailelerin adına kızı kaçırılan aileye aracı mı olmuş, yoksa kaçıran ailelerin karşısına dikilip, yanlıştan dönülmesini mi sağlamış?
Herhangi bir bölgeden bizi, toplumu, ülkemizi yönetmeye aday olan kişi önce kendisinisonra ahlakını doğru yönetebilecek mi, iyi tanımak, anlamak lazım.

Bu tecavüzler dışarı yansıyanlar, bilinmelidir ki geride daha binlerce olay var. Durum artık bireysel suç olmaktan çıkıp, toplumsal suç şeklini almaya başladı. Dikkat edilirse bir kişinin tecavüz etmesinden bahsetmiyoruz artık, bir çok kişinin bir kişiye tecavüzünden konuşmaya başladık. O nedenle hiçbir tecavüz istisna değildir, o nedenle kişisel değildir ve o nedenle çok önemsenmelidir.

Son olarak bütün bu yaşananlar, çocukların cinsel istismarıdır ve hepimiz bu istismara dur demeliyiz. Hepimiz başımızı kumdan çıkarıp çevremizi doğru gözlemlemediğimiz sürece, kısır gündelik çekişmelerden kurtulamadığımız sürece ve bize dayatılan basit yaşantıları kabullendiğimiz sürece yaşadıklarımız bundan daha iyi olmayacak…

[2016-01-16]


Paylaşım:

BU YAZILAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

es-seciminde-kokunun-etkisi-639

EŞ SEÇİMİNDE KOKUNUN ETKİSİ

Araştırmalar gösteriyor ki, Koku diğer duyulardan daha önce anne karnında oluşan ve hiç kapanmayan, durmayan bir duyu türü.  Üstelik birçoğumuz farkında ...

baska-cehenneme-gerek-var-mi-504

BAŞKA CEHENNEME GEREK VAR MI?

Ülke olarak içinde bulunduğumuz coğrafya savaş, kan ve vahşet görüntüleriyle dolu. Kadim zamanlardan bu yana Ortadoğu bölgesi bütün savaşların, çatışmaların merkezinde ...

e-1013

İNTERNET VE SOSYAL MEDYA HASTALIKLARI: e- hastalıklar

Çağımızda teknolojinin hızla gelişmesi, sosyal medyanın bilinçsiz kullanımı ve dijital araçların yaygınlaşmasıyla birlikte teknoloji bağımlılığı şekil değiştirerek hayatımıza “e-hastalıklar” olarak bilinen ...

yeniden-bahar-594

YENİDEN BAHAR

Eskisi kadar şiddetli olmasa da bir kış mevsimini daha bitirdik ve yeniden bahar geldi. Ortalık yine papatya cennetine döndü.Yeniden mis gibi ...


MAKALELER
MAKALELER

Çocuk&Ergen, Yetişkin, Aile, Eğitim, Anne&Baba ... konulu makaleler.

VİDEOLAR
VİDEOLAR

Video arşivi, TV programları...

FOTOĞRAF GALERİSİ
FOTOĞRAF GALERİSİ

Sunum, seminer, söyleşi, eğitim çalışmalarımıza ait fotoğraflar.

BİZDEN HABERLER
BİZDEN HABERLER

Ne zaman neredeyiz? Bizi bu köşeden takip edebilirsiniz?

BASINDA BİZ
BASINDA BİZ

Bizimle ilgili basında yer alan haber, makale ve görseller...

2024. Site içeriğinin telif hakları SERAP DUYGULU'ya aittir.

Avinga | XML