SERAP DUYGULU

ANA SAYFA  »  MAKALELER  »  ÇOCUK & ERGEN   »  OKULLAR AÇILIYOR

OKULLAR AÇILIYOR

Okullar açılıyor

Uzun bir yaz tatili daha bitti ve özellikle ebeveynleri telaşa sokan okul hazırlıkları başladı. Gerek okula yeni başlayanlar için gerekse yeniden okula dönen öğrenciler için heyecanlı bir döneme girdik.
Okula yeni başlayan çocuklar açısından eğer okul öncesi eğitim kurumlarına devam etmemişlerse bazı sıkıntılar yaşanabilir. Özellikle bazı ebeveynler okula başlama konusundaki endişelerini, yaşadıkları gerginlik ve stresi ister istemez çocuklarına yansıtırlar.
Tüm bunları gören ve hisseden çocuklar da, okula başlamanın getirdiği korku ve endişeyi yoğun olarak hisseder. Halbuki tüm bunların yerine, okula başlamanın getirdiği tatlı heyecanı yaşamak, çocukların da bundan keyif almasını sağlamak ve aynı zamanda motivasyonu artırmak okul yaşamında daha olumlu sonuçlar görebilmeye yardımcı olur.

Eğer evde okula devam eden abi/abla varsa, çocukların evde model aldıkları birilerinin olması, eğitim hayatını önceden görmüş olmaları ve onlardan derslerinde yardım alabilmeleri okula başlama sürecini kolaylaştıran faktörlerden birisidir. Eğer anne baba çocuklarını doğru yönlendirirse, yıl boyunca okul yaşamı konusunda birbirlerini destekleyebilir ve motive edebilirler.

Aşırı koruyucu bir ailede yetişen çocuğun okul olgunluğunu kazanmasında bazı sorunlar yaşayacağı düşünülmelidir. Kendi öz bakım ihtiyaçlarını giderme becerisine sahip bir çocukla, her ihtiyacı ailesi tarafından karşılanan, yemeğini hala annesinin elinden yiyen, giyinirken bile yardım alan bir çocuk arasındaki fark tartışılmaz. Bu fark çocuğun okula hazırlık ve okula başlama aşamalarında yaşanacakların da habercisidir.
Çocukların okula hazırlanmaları demek aslında her türlü öğrenmeye açık olarak, kendine güvenerek, bulundukları ortamda uyum göstermeye hazır olmaları demektir.

Okula yeni başlayan çocuklar için bazı ip uçlarını bilmek yararlı olabilir:

  • Okula başlamadan çocukla birlikte mümkünse okul birkaç kez gezilmeli ve çocuk mutlaka öğretmeniyle tanıştırılmalıdır. Kitap, defter, kalem gibi kırtasiye ihtiyaçları çocukla birlikte alınmalı ve onun istekleri öncelikli olmalıdır. Çocuğa güven verilmeli, rahatlatılmalıdır.
  • Öncelikle aile sakin davranmalı, kendi yaşadığı heyecanı ve kaygıyı çocuğa yansıtmamalıdır. Çünkü çocuklar heyecanlandıkları, kaygılandıkları her sefer size bakacak ve sizin tepkilerinizi izleyecektir. Bu nedenle ne kadar gergin olursanız olun sakin ve rahat görünmeniz en önemli noktadır.
  • Okul çıkışında onu alacağınızdan ve yine birlikte eve gideceğinizden emin olmasını sağlayın. Bazen çocuklar, annelerinden ayrıldıklarını hep okulda kalacaklarını ve bir daha eve dönmeyeceklerini düşünerek kaygılanabilirler. Bu biz yetişkinler için saçma bir düşünce olsa da karşımızdakinin 6 yaşında bir çocuk olduğunu ve ilk kez sosyal bir ortama girdiğini unutmamak gerekir.
  • Çocuklar sınıflarına geçtiğinde kapı eşiğinde beklemek ya da sınıfta sıralara oturmak büyük yanlıştır. Bu diğer çocukları da etkiler ve sınıfta öğretmenin kurmaya çalıştığı disiplini engeller.
  • Mümkünse çocuklar sıralarına oturduktan sonra vedalaşıp uzaklaşmalıdır. Çocuk üzgün olsa da birkaç dakika sonra dikkati arkadaşlarına ve öğretmenine yöneleceği için endişesi dağılacaktır.

Çocuk, okulun ilk günü sakin ve rahat görünüyorsa okula iyi hazırlandığının bir göstergesidir, bu da olması gereken durumdur. Çocuğu okula hazırlamak için yapılan tüm uğraşılara karşın ilk gün gözyaşları engellenemeyebilir. Araştırmalara göre, 5 çocuktan 4’ü okulun ilk günü sorun yaşamakta ve yaşatmaktadırlar. Bunun normal olduğu unutulmamalıdır.

Okula tekrar dönen çocuklar açısından uzun bir tatil sonrasında uyum sorunları yaşanabilir. Bu süreç de normal olarak görülmelidir. Çocuklar uzun tatil sırasında hem arkadaşlarından hem okulun yaşattığı pek çok duygudan ama en önemlisi aile dışındaki bir yere ait olma duygusundan da uzak kalmaktadırlar. Okul yeniden açıldığında genellikle sağlıklı ilişkilere sahip çocuklar yine herhangi bir sorun yaşamadan eğitime başlayabilmektedirler.
Ancak bazen beklenmedik durumlar söz konusu olabilir. Tatil sonrası okuluna ve sınıfına gelen çocuk öğretmeninin değiştiğini görürse bu ciddi bir sorun oluşturabilir. Özellikle ilkokul çocukları bu anlamda sıkıntılar yaşayabilir. Küçük öğrenciler için öğretmenleri vazgeçilmezdir. Onlara inanılmaz bir bağlılık geliştirdiklerini unutmamak gerekir. Aynı şekilde okulun son günü kucaklaşarak, güle oynaya ayrıldığı arkadaşlarının bazılarının gittiğini görmek ya da yeni arkadaşların varlığı çocukları şaşırtabilir ve tepki göstermelerine, yeni arkadaşlarına karşı olumsuz tavırlar geliştirmelerine sebep olabilir.

Ağlayan, hırçınlık yapan çocuğa kızmak, tepki göstermek ya da başkalarıyla kıyaslamak çocuğu daha da gerginleştireceğinden dikkatli olmak gerekir. Aşırı koruyucu ailelerde büyüyen ve daha önce okul öncesi eğitim almamış çocukların bu uyum sürecini daha zor atlattıkları bilinmektedir.
Aslında bütün sorun çocuğun ailesinden ve evinden ayrı kalmasının getirdiği kaygı ve tedirginliktir. Okula doğru bir şekilde hazırlanmamış çocuk zaman içinde bu uyum sürecini atlatamazsa ‘Okul Sendromu’ adı verilen bir tepki geliştirebilir. Bu, okula gitmekten kaçınma, iştahsızlık, uyku problemleri, ortada bir neden yokken ağlama ve özellikle baş ve karın ağrısı, mide bulantısı, kusma gibi psikosomatik belirtilerle ortaya çıkar.
Okul sendromu pek çok çocuğun yaşadığı bir sorun olmakla beraber sabırlı ve kararlı davranarak ve bazı kurallara dikkat ederek çözümlenebilir. Bu kuralları şöyle özetleyebiliriz:
 

  • Kızmadan, tepki göstermeden davranmak.
  • Gözyaşlarıyla ve yaşadığı endişelerle alay etmemek, hafife almamak.
  • Okul, arkadaşlar, yapılan faaliyetlerle ilgili uzun sohbetler yapmak.
  • Çocuğun öğretmenini durumdan haberdar etmek, sıkı bir iş birliği içinde olmak.
  • Çocuktan beklentilerde daha az talepkar olmak. Mükemmelliyetçi bir tavır sergilememek.
  • Çocuğu her ne olursa olsun başkalarıyla kıyaslamamak.
  • Çocuğun okula gitme çabasını takdir etmek ve desteklemek.
  • Kaygıları konusunda yargılayıcı, eleştirici değil, anlayış gösteren bir tutum sergilemek.
     

Sözü edilen bu önlemlerle zaman içerisinde durum normale dönecektir. Her çocuğun benzer sorunlar yaşadığı ve zamanla kendi başa çıkma yöntemlerini oluşturacağı bilinmelidir. Tüm mesele çocuğun biraz zamana ve ilgiye ihtiyacı olduğudur.

Çocukları sınavlara hazırlanan veliler açısından durum biraz daha karışık ve zordur. Yoğun bir eğitim dönemine başlayacak olmalarının verdiği stresin çocuklarıyla aralarındaki ilişkileri gerginleştirmesine izin vermemeleri gerekir. Unutulmamalıdır ki bu stresten en fazla çocuklar etkilenmektedirler ve bu da çok ciddi olarak hazırlandıkları sınavlarını olumsuz yönde etkileyebilir. Eğitim dönemleri uzun ve zorlu süreçler olmasına rağmen küçük molalar vermek ve çocukların ders dışında başka faaliyetlerde yer almalarını sağlamak önemlidir. Özellikle ailece bazı etkinlikler yapmak, bu zorlu dönemlerde destek olmak açısından yararlıdır.
Genel olarak bakıldığında sağlıklı aile ilişkilerine sahip çocuklar eğitim hayatlarını da sorunsuz olarak sürdürmektedirler. Tatilin uzun olması bir rehaveti de getirmesine rağmen eğer önemli değişiklikler yoksa çocuklar okula ve arkadaşlarına uyum sağlamakta bir problem yaşamazlar.
Tüm yaş grupları bakımından ailelerin okulla olan ilişkileri ve çocuğu yakından takip etmeleri ciddi faydalar sağlar.
Eğitim sadece çocuğu ilgilendiren bir konu değildir. Okul, aile ve öğrenciden oluşan bir sistemdir. Çocuğun okulla olan ilişkisinde öncelikle ailenin tavrının belirleyici olduğu unutulmamalıdır.

[2020-01-19]


Paylaşım:

BU YAZILAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

sosyal-medyada-cocuk-fotograflari-81995

SOSYAL MEDYADA ÇOCUK HESAPLARI

Sosyal Medya ve Sosyal Medya paylaşım siteleri hayatımıza girdiğinden beri, birçok anımızı ve hayatımıza dair pek çok şeyi bu platformlarda neredeyse ...

oyuncak-secimi-223

ÇOCUKLAR İÇİN OYUNCAK SEÇİMİ

Çocuklar hayatla tanıştıkları andan itibaren gelişimlerini etkileyen en önemli faktör oyunlar ve oyuncaklardır. Oyun oynamak çocuğun hayatı tanıması yolunda hiç kimseden ...

cocuklarda-empati-226

EMPATİ / ÇOCUKLARDA EMPATİ

Empati gerçek anlamıyla başkasının duygu ve düşüncelerini anlayabilecek yeterliliğe,beceriye sahip olmak demektir ve bu da ancak kendimizi o insanın yerine koyarak ...

hiperaktif-mi-yoksa-sadece-cocuk-mu-925

HİPERAKTİF Mİ, YOKSA SADECE ÇOCUK MU?

Okullar açılıp çocuklar okula başladıktan sonra en büyük stresi anne babaların ama en fazla annelerin yaşadıklarını görüyoruz. İnanılmaz bir ödev stresi ...


MAKALELER
MAKALELER

Çocuk&Ergen, Yetişkin, Aile, Eğitim, Anne&Baba ... konulu makaleler.

VİDEOLAR
VİDEOLAR

Video arşivi, TV programları...

FOTOĞRAF GALERİSİ
FOTOĞRAF GALERİSİ

Sunum, seminer, söyleşi, eğitim çalışmalarımıza ait fotoğraflar.

BİZDEN HABERLER
BİZDEN HABERLER

Ne zaman neredeyiz? Bizi bu köşeden takip edebilirsiniz?

BASINDA BİZ
BASINDA BİZ

Bizimle ilgili basında yer alan haber, makale ve görseller...

2024. Site içeriğinin telif hakları SERAP DUYGULU'ya aittir.

Avinga | XML