SERAP DUYGULU

ANA SAYFA  »  MAKALELER  »  ÇOCUK & ERGEN   »  1 / 2 YAŞ ÇOCUKLARI BEBEKLİKTEN ÇOCUKLUĞA GEÇİŞ

1 / 2 YAŞ ÇOCUKLARI BEBEKLİKTEN ÇOCUKLUĞA GEÇİŞ

Bebeklikten Çocukluğa Geçiş

Doğduğunda nasıl tutacağınızı bilemediğiniz bebeğiniz büyüdü ve ilk yılı hatta ikinci yılını geride bıraktı. Artık minik bir insan haline gelen yavrunuzun bu hızlı gelişimine tanık olmak çok şaşırtıcı gelebilir ama asıl şaşırtıcı olan değişimlerin yeni başladığını bilmelisiniz. Minik yavrunuz bir bebek olmaktan çıkıp, bir birey olmanın ve başkalarından bağımsız olarak hareket edebilmenin tadını çıkarmaya, küçük bir karıştırıcı olarak ortalıkta dolaşmaya başladı..

Bütün çocuklar için 1 yaş çok sihirli bir dönüm noktasıdır. Artık ilk adımlarını atarak çevreyi keşfe çıkan minik yaramaz, sadece çevredeki eşyaların değil, insanların üzerinde kurduğu yaptırım gücünü de fark etmiştir. Artık 2 yaşına geldiğinde ise çok daha heyecanlı bir dönem başlamıştır. Çocuğunuz bebeklikten çocukluğa geçmektedir.

1-2 Yaş Çocuğu Özellikleri-Gelişimi

Bu dönemde çocuklardaki en dikkat çekici özellik belirgin kişilik yapısı ve duygusal eğilimlerin ortaya çıkmasıdır. Gerçekten de 1 yaşını bitirmiş bir çocuğun nelere tepki gösterdiği ya da nelerden hoşlanıp hoşlanmadığı net olarak belirginleşmiştir.

Bu dönem pek çok bakımdan önemlidir. Öncelikle bağımsızlık evresi olarak tanımladığımız bir dönemdir. Çocuk anneye olan bağımlılığından uzaklaşıp, kendi ayakları üzerinde durmaya başlar. Doğal olarak da çok hareketlidir. Ayakları üzerinde durabilmesi, fiziksel olgunluk göstergesidir.
Bu olgunluğa bağlı olarak da kişisel açıdan bağımsızlığı gelişir. Yapabildiklerini fark edip yeni şeyler yapmanın yollarını araştırmaya başlar ki bu bakımdan çocuğun tehlikelere en açık olduğu dönemdir.

Gözle görünen fiziksel gelişiminin dışında çocuğun, asıl psikolojik ve sosyal gelişimi bu 1-2 yaşlarda ön plana çıkar.

Bilindiği gibi bu evre aynı zamanda çocukların keşif dönemleridir. Keşfederken de bağımsız hareket edebiliyor olması gereken çocuk, eğer bu dönemde sürekli olarak aşırı kontrol altında kalırsa ve hareketleri kısıtlanırsa önce çekingen ürkek tepkiler vermeye başlayacak ama daha sonra saldırgan ve öfkeli bir tutum takınacaktır. Özellikle anneye olan aşırı bağımlılık duyguları anne ve çevre tarafından da pekiştirilirse ve çocuğa kendi başına hareket etme özgürlüğü tanınmazsa, özgüveni düşük, korkak ve içe kapanık bir kişilik oluşturması beklenmelidir. Çocuğun 2 yaştan sonra bebeklik döneminin bitip çocukluk evresine geçtiğini göz önünde bulundurmak gerekir.

Özellikle küçük çocuklar doğal olarak anneye ve yakın çevresindeki bireylere bağımlıdırlar. Ancak çocuk büyüdükçe bu bağımlılığın kırılması beklenir. Bu da ancak çocuğun cesaretlendirilmesi, teşvik edilmesiyle mümkündür. Böylece çevresine ve kendisine güven duygusu geliştirebilir.

Çocuğun büyümeye giden bu keşif yolculuğu sırasında ona eşlik etmek ve yorucu olsa da her şeyi açıklamak zeka gelişimi açısından büyük önem taşıyor. Çünkü beyin, uyaranlar ne kadar bol olursa o kadar fazla yeni bağlantı oluşturarak zihinsel gelişimini sürdürür. Küçük çocukların her şeyi anlamadığını düşünmek yanlıştır. Aksine çocuklar en erken dönemlerde bile bütün bilgileri almakta ve hafızasına kaydetmektedir. Bağımsızlığını kazanmaya başlayan ve bebeklikten çocukluğa geçen çocuğa bir birey olarak davranmak ve onunla konuşmak çok önemlidir. Onu dinleyen ve onunla konuşan insanların olduğu bir ortamda büyüyen bir çocuğun daha uyumlu ve ılımlı olacağı bilinmelidir.

Çocuk çevresini keşfederken aslında her şeyi karıştıracak, döküp, dağıtacaktır. Bu süreç boyunca çocuk elini her uzattığı her şey için tepki görür ve yasaklamayla karşılaşırsa karşı tepki olarak hırçınlaşacak, inat edecek ve uyarılara aldırmayacaktır. Ancak gerçekten tehlikeli durumlarda çocuğa yasak koymak ve sebebini açıklamak gerekir.

2 yaş civarında sıklıkla karşılaşılan ve aslında bir hastalığı değil de bir süreci tanımlayan ‘2 Yaş Sendromu’ tipik inat ve öfke patlamalarıyla bilinir. Yine bu yaşlar çocukların tuvalet eğitiminin başladığı dönemdir.  Bu açılardan anne babalar için çok zorlayıcı ve yorucu olduğunu kabul etmek gerekiyor.

İnanılmaz benmerkezci davrandıkları için de bu dönemler ailelerin en zorlandıkları dönemdir. Bu nedenle en hareketli, en meraklı oldukları dönemde onları engellemek, durdurmaya çalışmak çözüm değildir. Mesele çocuğun yaşına uygun davranışlar geliştirdiğini bilmektir. Düşünmeden hareket ederler, her şeyi karıştırmak isterler. Zira:

- Bu dönem çocuklarda enerjinin en yüksek olduğu yaşlardır.

- Kendisinden başkalarının varlığı ve istekleri gibi bir bilinç gelişmemiştir.

- Kendisini olayların tam merkezinde görür ve öyle algılar.

- Paylaşma duygusu oluşmamıştır.

- Bu dönemde çocuk sadece gördüğü görüntüyü algılayabilir.

- Somut ve soyut kavramlar yoktur.

- Olayları ve durumları sorgulama bilinci oluşmamıştır.

- Mantıksal muhakeme ve çıkarımlar yapamaz.

- Eşyaları ya da olayları sınıflandırma, sıralama ya da gruplandırma yetisini kazanmamıştır. Kendisine ait olanlarla başkasına ait olanlar diye bir ayrım yapamaz.

- Diğer insanların görüşlerini ve düşüncelerini dikkate almaz, çünkü böyle bir bilişsel olgunluk düzeyine ulaşmamıştır.

 Büyümeye çalışan çocuğunuza keşif yolculuğunda fırsatlar yaratmalısınız. Suyla ve hamurla oynamak onu sakinleştirir, rahatlatır, parmak kaslarının gelişmesine yardımcı olur. Çevresine karşı artan ilgisi nedeniyle dikkatini uzun sürelerle belli bir şeye toplamaya başlayan çocuğunuzla çizgi filmler izlemek, kitap okumak onu mutlu edecek faaliyetler arasındadır. Hareketli görüntüleri nedeniyle çocuğun sevdiğini düşünerek televizyonda reklamları seyretmesine çok fazla izin vermek sağlıklı bir tutum değildir.

O hayatı tanımaya çalışırken en büyük yardımcısı sizsiniz. Bırakın size yardım etsin, bundan büyük zevk alacaktır. Kırılmaz tabak ve bardakları eline vererek masaya götürmesine izin verebilir ve başardığında onu alkışlayabilirsiniz. Silinebilen boya kalemleri ve kağıtlar hem kas gelişimi hem de zeka gelişimi açısından çok yararlı olur ve sorun çıkarmadan dakikalarca oynamasını sağlar. Bu süreçte eşyaları ve duvarları boyaması da mümkündür. Silinebilen boyalar bu açıdan büyük kolaylıktır. Unutmayın her şey eski haline döner ama siz çocuğunuzun bu yıllarına tekrar dönemezsiniz. O minik yavrunuz dünyayı ve hayatı keşfederken aslında siz de bir bebeğin büyüme mucizesine tanıklık ediyorsunuz.

Ailelere Öneriler

Çocukların olur olmaz yerlerde tamamen kendilerine dönük istekleri ve tutturmaları sıkıntılı anlara yol açabilir. Böyle durumlarda doğal olarak aşırı tepkiler verilse de aslında bilinmesi gereken, bu dönemin gelip geçici bir süreç olduğu ve bebeğinizin çocukluğa geçiş dönemini yaşadığıdır.

Ne zaman biteceği ya da daha sakin bir döneme girileceği de tamamen ailelerin tutum ve tepkilerine bağlıdır.

Çocuklar ilgi görmek isterler. Söyledikleri dinlenmeyen, kendisine önem verilmediğini düşünen çocuk zaten her istediğini ağlayıp tutturtarak yaptırmak isteyecektir. O nedenle:

- Çocuğa saygı göstermek, ilgiyle dinlemek,

- Çocukla ilişkide sabırlı davranmak,

- Mutlaka her konuda konuşmak ve açıklamalarda bulunmak,

- Duruma göre tavır değiştirmemek,

- Belirli bir aile tavrı saptamak ve her koşulda tutarlı davranmak,

- Bir gün evet dediğiniz bir şeye, ertesi günü hayır diyerek çocuğu şaşırtmamak,

- Onunla ortak faaliyetlerde bulunarak birlikte bir şeyler paylaşmak,

- Sürekli uyarılarda bulunup, talimatlar vermemek,

- Paylaşmak istemediğinde zorla bazı şeyleri elinden almamak,

- Ona ait eşyalara ve odasına müdahale etmemek, mahremiyetine saygı göstermek gibi birçok konuda daha dikkatli davranmak gerekir.

Çocuklar, özellikle 1-3 yaş arasındayken, isteklerini ertelemeyi ve beklemeyi hem bilmezler hem de anlayamazlar. Dolayısıyla yaşından büyük bir olgunluğu beklemek anlamsız olur. Henüz paylaşma algısı gelişmemiş bir çocuğun elinden oyuncaklarını zorla alıp arkadaşına vermek, ona paylaşmayı öğretmeyeceği gibi, aksine daha saldırgan ve huysuz davranmasına yol açar.

Bu kadar küçük yaş grubunda bazı şeyleri gelişiminin doğal süreci olarak kabul etmek ve oluruna bırakmak daha yararlı olacaktır. Çocukluk, hayatın bebeklikten sonra gelen çok önemli bir evresidir ve bu dönemde yaşanan her şey geleceğe izini bırakır. 

[2015-03-16]


Paylaşım:

BU YAZILAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

annesiz-anneler-gunu-642

ANNELER GÜNÜNDE ANNESİZ OLMAK

Bir çocuk için hayatındaki en büyük travma,ailesiyle ilgili yaşanan olumsuzluklardan oluşuyor.Özellikle anneyi kaybetmek  çocuk açısından başa çıkılması çok zor bir duygusal ...

hircin-cocuklar-256

HIRÇIN ÇOCUKLAR

Günlük yaşam içinde genellikle çok duyduğumuz cümlelerden biridir,hırçın çocuklar. Zaman zaman gerçekten de çocukların hırçınlaştıkları bilinir.Hırçın kelime anlamı bakımından oldukça geniş ...

teknolojiyi-oyuncak-yapan-cocuklar-506

TEKNOLOJİYİ OYUNCAK YAPAN ÇOCUKLAR

Son yıllarda teknolojinin geldiği nokta müthiş. Hızına yetişmek bizim için neredeyse imkansız. Ancak söz konusu çocuklar olunca onlar için imkansız diye ...

cocugunuz-sigara-icerse-883

ÇOCUĞUNUZ SİGARA İÇERSE

Sigara, bilindiği gibi toplum içinde en kolay ulaşılan, en kolay bağımlılık yaratan ve aleni ya da gizli pek çok insanın kullandığı, ...


MAKALELER
MAKALELER

Çocuk&Ergen, Yetişkin, Aile, Eğitim, Anne&Baba ... konulu makaleler.

VİDEOLAR
VİDEOLAR

Video arşivi, TV programları...

FOTOĞRAF GALERİSİ
FOTOĞRAF GALERİSİ

Sunum, seminer, söyleşi, eğitim çalışmalarımıza ait fotoğraflar.

BİZDEN HABERLER
BİZDEN HABERLER

Ne zaman neredeyiz? Bizi bu köşeden takip edebilirsiniz?

BASINDA BİZ
BASINDA BİZ

Bizimle ilgili basında yer alan haber, makale ve görseller...

2024. Site içeriğinin telif hakları SERAP DUYGULU'ya aittir.

Avinga | XML