SERAP DUYGULU

ANA SAYFA  »  MAKALELER  »  ANNE & BABA   »  BABA - ÇOCUK İLİŞKİSİ

BABA - ÇOCUK İLİŞKİSİ

Baba Çocuk İlişkisi

Bebeklerin anneyle ilişkisi henüz doğmadan başlıyor. Özellikle biyolojik bağla başlayan ilişki, annenin çocuğunun hareketlerini hissetmesiyle beraber bambaşka bir boyuta geçiyor ve hep bahsedilen muhteşem anne çocuk ilişkisi manevi anlamda da zenginleşiyor.
Anne çocuğunun hayatında bu anlamda hep bir mutlak otorite konumundayken maalesef babalar için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Babalar çocuklarla ilişkilerinde neredeyse bir üçüncü kişi konumunda ve bu durum doğumdan sonra da sürüyor. Hatta babaların çocuklarıyla oluşturdukları baba çocuk ilişkisinin derinleşmesi bazen 18 ayı bulabiliyor.

Baba çocuğunun doğmadan önceki varlığına sadece gözlemci olarak katılabiliyorken anne çocuğun her hareketini doğrudan hissediyor, onunla özel bir ilişki geliştiriyor. İşte bu nedenledir ki anneler çocuklarına karşı daha korumacı ve kıskanç olabiliyorlar.

Doğumla birlikte, 9 ay boyunca gün gün gelişimine yuvalık ettiği çocuğunun kendisinden kopmasını kabullenmek anne açısından bazen zor olabiliyor ve çocuğunu herkese karşı korumaya ve sakınmaya başlıyor. Korumak doğal bir annelik güdüsü ve özellikle ilk aylarda çocukların ne kadar savunmasız ve mikroplara ve hastalıklara karşı ne kadar dirençsiz olduklarını düşündüğümüzde annelerin bu tavrını anlamak mümkün.

Ancak anneler bu korumacı tavrı en yakınındaki kişilere de göstermeye başladıklarında durum farklılaşıyor. Zaman zaman annenin çocuğunu, babasından bile sakındığını,çocuğun bakım, temizlik gibi ihtiyaçlarını kendi başına yapmak istediğini ve babayla paylaşmaktan kaçındığını görüyoruz. Erkeklerin ev işleri ve çocuk bakımı gibi bir çok konuda yatkın olmadıklarını biliyoruz elbette. Ancak burada söz konusu olan kendi çocuğu olunca, babaların özellikle son yıllarda çok katılımcı olduğunu, bebek bakımı konusunda ciddi anlamda meraklı ve paylaşımcı olduğunu göz ardı edemeyiz. Üstelik bu tip çabaların doğuştan gelen özellikler olmadığını ve zamanla öğrenilip alışkanlık haline geldiğini da hatırda tutmak gerekiyor.

Biz anneler nasıl ilk çocuklarımızda acemilik çekip sonradan bazı şeyleri sıradan hale gelecek kadar kavradıysak, aynı şey erkekler için de geçerli. Hatta erkeklerin bazen annelerden daha fazla çaba gösterdikleri, daha başarılı oldukları da bir gerçek. Dolayısıyla annenin neler hissettiğini anlayarak, çocukların bazı ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda babalara da fırsat verilmesi gerektiğini hatta özellikle baba çocuk arasındaki ilişkinin gelişmesi ve yerleşmesi açısından bunun çok önemli olduğunu hatırlatmak isterim.

Çocuk biraz büyüdüğünde annelerin çocukla ilgili sorumluluk almamakla eşlerini suçlamalarının kökeninde de aslında baba çocuk arasındaki bu uzaklık yatar. Oysa daha ilk günden itibaren çocuğun bakımında babalara daha fazla görev verilmeli ve baba çocuğun hayatında en az anne kadar aktif rol almalıdır. Hem fiziksel anlamda hem de çocuğun psikososyal gelişimi açısından baba çok önemli bir figürdür.

Bebekle beraber yaşanan ilk günler, ilk aylar genellikle zordur ve özellikle bizim toplumumuzda anneanneler, teyzeler, babaanneler, halalar hemen devreye girer, anneye yardımcı olurlar. Bu arada ‘sen düzgün tutamıyorsun, sen yediremezsin, sen bezini değiştiremezsin, bırak ben yaparım’ türündeki uyarılar bebekle baba arasına mesafe koymaktan başka bir işe yaramaz ve baba çocuğunun o ilk aylarında da sadece seyirci olma konumundan kurtulamaz. Oysa olması gereken ilk anlarda sağlıklı ve güvene dayalı bir baba çocuk ilişkisidir ve bu da doğrudan doğruya dokunarak, kucağa alarak ve bazı ihtiyaçlarıyla birebir ilgilenerek gerçekleşecektir.

Çocuk büyürken bazı şeyleri anne baba olarak birlikte öğreneceğimizi, zaman zaman yanlışlar yapma özgürlüğünün ve hakkının hem anne hem de baba açısından eşit olduğunu unutmamak gerekiyor.
Babası tarafından doyurulan, ninni söylenip uyutulan, banyo yaptırılan, kucağa alınan, sevilen bir çocuğun yaşadığı mutluluğu hem babanın hem de çocuğun elinden alma hakkımız yok. Onlar arasında gelişen sağlıklı ilişkinin de tadına doyulmaz. Üstelik anne olarak çocuk bakımıyla ilgili her şeyi ilk günden yüklenip yorulmak yerine babasıyla paylaşıp,tadını çıkartmak en güzeli.

Bir çocuğun dünyaya gelmesinde anne ve babanın eşit sorumluluk ve pay sahibi olduğunu da unutmamak gerekiyor. Büyütürken de aynı sorumluluğu paylaşmak en sağlıklısı olacaktır.

[2014-03-30]


Paylaşım:

BU YAZILAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:

cocuklarda-683

ÇOCUKLARDA UYUM VE DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI

Toplum içinde yaşayan bireyler olarak öncelikle içinde yaşadığımız toplumla uyumlu ve sağlıklı ilişkiler kurmamız beklenir. Bireylerin birbirleriyle ve çevreleriyle dengeli ilişkiler ...

cocuklar-ve-disiplin-694

ÇOCUK DİSİPLİNİNDE TUTUMLAR

Disiplin aile kurallarıyla birlikte uygulandığında kalıcı bir etki bırakır. Sağlıklı ve tutarlı bir aile ortamında çok katı kurallara gerek kalmadan, net ...

anne-sevgisi-ve-anne-cocuk-arasindaki-her-sey-257

ANNE SEVGİSİ VE ANNE ÇOCUK ARASINDAKİ HER ŞEY

Anne ister bir aile bütünlüğü içinde ,isterse tek başına olsun,mutlak sevginin ve karşılıksız ilginin sembolüdür. Yüzyıllar boyunca bütün toplumların ve kültürlerin ...

cocuklar-buyudugunde-528

ÇOCUKLAR BÜYÜDÜĞÜNDE

Sevgili anne babalar,Eviniz kirleniyorsa, duvarlarında küçük parmak izleri varsa, eşyalar dökülüp kırılıyorsa, odaları neşeli seslerle çınlıyorsa, çamaşır makineniz dolup taşıyorsa, ...


MAKALELER
MAKALELER

Çocuk&Ergen, Yetişkin, Aile, Eğitim, Anne&Baba ... konulu makaleler.

VİDEOLAR
VİDEOLAR

Video arşivi, TV programları...

FOTOĞRAF GALERİSİ
FOTOĞRAF GALERİSİ

Sunum, seminer, söyleşi, eğitim çalışmalarımıza ait fotoğraflar.

BİZDEN HABERLER
BİZDEN HABERLER

Ne zaman neredeyiz? Bizi bu köşeden takip edebilirsiniz?

BASINDA BİZ
BASINDA BİZ

Bizimle ilgili basında yer alan haber, makale ve görseller...

2024. Site içeriğinin telif hakları SERAP DUYGULU'ya aittir.

Avinga | XML