ANA SAYFA » MAKALELER » AİLE & EVLİLİK » EKONOMİK KRİZDE AİLE İÇİ DENGELERİ KORUMAK
Ekonomik krizler öncelikle aile içi dinamikleri, huzuru ve güven duygusunu sarsar. Kişilerin normal yaşam düzenini ciddi anlamda bozar.
Üstelik bir de çocuk yetiştirmeye çabalayan anne ve babalardan bahsediyorsak etkilerinin daha olumsuz olacağını göz ardı edemeyiz.
Bebek bekleyen ya da çocukları olan ve sadece çocuklarının iyi yetişmesi, iyi eğitim alması için, pek çok konuda fedakarlık yaparak, hayata olumlu ve umutlu bakmayı isteyen ebeveynler yaşanan bir krizde panik ve endişe duyguları yaşayabilir. Bu endişelere baktığımızda;
- Çocukların ihtiyaçlarını karşılayamayacağı,
- Gelecekte geçimini sağlayacağı bir işinin olup olmayacağı,
- Gelecekle ilgili belirsizlik duyguları,
- Güvensizlik ve kaygı bozuklukları,
- Depresyon
- Eşlerin birbirlerine ve evliliklerine yönelik korku ve kuşkular gibi farklı ve olumsuz duygular görülebilir.
Yaşanan her tür duyguyu ciddiye almak ve çözüme kavuşturmak çok önemlidir. Bu tip kriz dönemleri gerçekten de kritik süreçlerdir. Bu dönemde ebeveynlerin psikolojik olarak etki altında kalacağı her faktörün doğrudan evliliği sarsabileceği unutulmamalıdır.
Ekonomik krizin evliliği etkileyeceği de kesindir. Ancak bu etki sonucunda krizden nasıl çıkılacağı önemlidir:
- Olumsuz duygular sonucu ağır sarsıntılar mı yaşanacak?
- Eşler birbirine kenetlenerek, olabilecek en az hasarla mı atlatılacak?
Krizler aileler için bu anlamda dönüm noktalarıdır. İçine düşülen sıkıntı, doğrudan doğruya gelecekteki geçim şartlarıyla ilgili olduğundan aile bütünlüğünü de sarsıcı nitelikte olabilir. Özellikle,
- evin geçimini sağlayan eşin işsiz kalması
- emeğinin karşılığını alamaması,
- birkaç işi aynı anda yapmak zorunda kalması,
- sağlıksız ve güvencesiz işlerde çalışmak durumunda olması,
- ailenin giderek yoksullaşması gibi olumsuz etkilenmeler olabilir.
Bu şartlarda en fazla etkilenenler ise çocuklar olacaktır. Üstelik krizler, kişilerin hayatlarında depresyondan, kaygı ve duygu durum bozukluklarına kadar pek çok psikolojik sorunun ortaya çıktığı dönemlerdir.
Ancak burada başka dinamikler devreye giriyor. Bizler kültürel yapımız ve geleneklerimizle birbirine bağlı bir kültürün çocuklarıyız. Bu kültürün gereklerine göre kriz ve sıkıntı dönemlerinde aile dayanışmaları ön plana çıkar. Yardımlaşmalar gerçekten de bireylere yardımcı olabilmenin bir yoludur.
Aile içinde birkaç yaş büyük çocukların kullanılmayan giysi ve malzemelerini birbiriyle paylaşmak, maddi manevi destekte bulunmak son derece olumlu katkılar sağlar. Krizler ne kadar ağır olurlarsa olsunlar bir gün biteceğini hatırlamakta fayda var.
Gerekirse bir destek almak, konuyu diğer aile büyükleriyle paylaşmak yararlı olacaktır.
Çocukların özellikle eğitim hayatları sürerken ve hastalık dönemlerinde ciddi masraflar olacaktır. Bu masrafları karşılama konusunda yakın aile üyelerinin desteği son derece önemlidir.
Eğer kriz konusunda başa çıkmakta sıkıntı yaşayan bir aile bireyi varsa durum acil olarak değerlendirilmeli ve konunun uzmanı kişilerden yardım alınmalıdır.
Öneriler
Ülke ekonomilerindeki çalkantılar evlilikte de sarsıntılara yol açabilir. Oysa bunu önlemenin yolları vardır. Öncelikle anlayış ve sevginin hakim olduğu bir ilişki ve yardımlaşmaya açık aileler bu türde sıkıntılı dönemleri başarıyla atlatabilmektedirler.
- Kriz bütün ülkelerin sorunudur, durumu kişiselleştirmeyin.
- Ailelerle olabilecek en yakın mesafede olun. Bu çocuk bakımı gibi konularda masraflarınızı en aza indirecektir.
- Bu dönemin de diğer dönemler gibi bir süreç olduğunun bilincinde olun. Gerekirse ufak tefek el işleri yaparak da olsa aile bütçesine katkıda bulunabilirsiniz.
- Kriz dönemi bütçesine geçin, bebek, çocuk eşyaları ve diğer malzemeler konusunda eş dost ve diğer aile bireyleriyle yardımlaşın.
- Evden yapabileceğiniz işler aramaya bakın, getirisi az olsa bile para kazanacağınız için kendinize olan güveniniz ve umudunuz artar.
- Mümkünse olumsuz haberleri ve programları izlememeye çalışın..
Bu dönemler de atlatılacaktır. Krizler sadece sizin ailenizi etkiler gibi görünse de aslında birçok ailenin sorundur. Siz nasıl etkileniyorsanız emin olun diğer pek çok aile de aynı şekilde, hatta belki de daha fazla etkilenmektedir.
[2015-05-15]
Evliliğe karar vermek önemli bir adım ama asıl önemli olan o kararın arkasında durmak, o kararın gereklerini yerine getirebilmek, bireysel ve ...
Düşükler,hamileliğin genellikle 20 haftadan önce kendiliğinden sona ermesi olarak tanımlanır ve hamilelerin % 10 ile % 25’inde düşük görülür.Aslında düşükleri ...
Aile içinde ortaya çıkan iletişim sorunlarının belki de en önemlisi sağlıklı oluşturulamamış anne baba ve çocuk ilişkisidir. Böyle ailelerde kurallar net ...
Evlilikler, iki farklı insanın bir ömrü iyi ve kötü anlarda birlikte olmak ve birbirine destek olmak amacıyla paylaştıkları bir hayat yoludur. ...