ANA SAYFA » MAKALELER » AİLE & EVLİLİK » DARBE TRAVMASIYLA BAŞA ÇIKMAK
Son günlerde oldukça ağır olaylar yaşadık ve toplum olarak zor günlerden geçiyoruz. Bu olaylar hem yetişkinlerin hem de çocukların kolaylıkla atlatabileceği basit şeyler değil ne yazık ki. Şiddetin, ölümün, korkunun ve endişenin yoğun olarak yaşanması durumun ciddiyetini gösteriyor. Her travmada olduğu gibi, durumu en sağlıklı şekilde atlatabilmek için yapılması gerekenler var. Ancak tüm bu olayların var olması yetmezmiş gibi, bizim de hala yapmaya devam ettiğimiz yanlışlarımız mevcut.
Öncelikle büyük kitleleri etkileyen travmatik olaylarda psikolojik sağlığımızı korumak için sakin ve sağduyulu kalabilmek çok önemli. Duyduğumuz, gördüğümüz her şeye inanmamak, kimseyi yargılamamak, öfkemizi kontrol etmek, durumu her yönüyle değerlendirmek, kendimize ve çevremize zaman tanımak gerekli.
Bunları yapabildiğimiz zaman ileride oluşabilecek zararları en aza indirgeyip, kendimizi ve çevremizi olumlu duygulara ve düşüncelere teşvik etmiş olacağız.
Yetişkinler bazı noktalara dikkat ederek, birbirleriyle konuşarak bu durumu en sağlıklı şekilde ve zaman içerisinde atlatabilme becerisine sahipler. Önemli olan, daha bilinçli olmaları. Ancak çocuklar için bu daha zordur. Karıncaya bile zarar vermekten çekinen çocuklarımızın böyle olaylara maruz kalmaları, şiddete yakından şahit olmaları, küçük yaşlardan itibaren ölüm korkusunun ne olduğunu hissetmeleri, bu durumun aslında en çok da onları etkilediğini gösteriyor. Bundan sonrasını düşünerek, yapmamız ve yapmamamız gerekenleri şöyle sıralayabiliriz:
Yaşadıklarımız kolay değil, çok zor. Hem ülke olarak, hem de dünya olarak insanlığın zor dönemlerden geçtiğinin farkındayız. Ancak yine de, bize sunulan bu kısa hayatı iyi değerlendirmek, anlamlı hale getirebilmek için çabalamalıyız.
Kötülüklere odaklanarak değil, çocuklarımız için geleceğe umutla bakarak ilerlemeliyiz. Yoksa hayat, hem bizim hem de çocuklarımızın, yaşamaktan memnuniyetsizlik duyacağı bir yer haline gelebilir.
Bundan daha büyük olaylara maruz kalmamayı, her şeyin biraz daha düzelmesini, her gün biraz daha güçlü olmamızı umuyorum..
[2017-04-25]
Evliliklerde çocuk, evliliği zenginleştiren bir unsurdur ancak maalesef hala sorunlu giden evlilikleri kurtarmak üzere bir can simidi gibi görüldüğünü vurgulamak isterim. ...
Bir kadının en büyük hayali olan annelik, 9 aylık bir hamilelik döneminden sonra artık hayal olmaktan çıkıp gerçeğe dönüştüğünde eşlerin hayatında ...
Günümüzde hayat şartlarının getirisiyle, çalışan anneler yoğunlukta. Bazı aileler küçük yaşta kreş/anaokulu eğitimine başlayarak, bazı aileler eve bir yardımcı alarak, bazıları ...
Sevgiyle ve bir ömür sürmesi hayaliyle evlenen birçok çiftin bir süre sonra sıradan hale gelen hayatlarından yakındıklarını görüyoruz. Mutlu bir ömür ...